Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütleri, Suriye’de kendilerine yer olmadığını anlamalılar. Bunun altını çiziyorum. Yoksa onlara bu gerçeği anlatmak için harekete geçmekten biz de çekinmeyiz.” dedi.
Erdoğan, Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretleri dönüşü uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ABD ve İsrail’in tehcir açıklamaları esir takası tamamlansa dahi daha büyük bir katliamın geleceğini mi gösteriyor? Tehcir zorlamasında bölgesel bir savaş riski görüyor musunuz?” sorusu üzerine, bu techirin kabul edilemeyeceğini ve bunun bir vahşet olduğunu söyledi.
Bu konuya yönelik, dünya siyasetinde vicdan sahibi, gerçekten olumlu yaklaşım içerisinde olanların hep bunu söylediğini belirten Erdoğan, dünyanın, gür bir sesle “barış ve kardeşlik” dediği müddetçe savaş çıkmayacağını ifade etti.
İsrail’in bölgesel savaşı istemeye devam edeceğini ancak bu durumun onların yararına olmayacağını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
“Kandan ve gözyaşından beslenen bir yönetim şu anda İsrail’de işbaşında. Gazze’de son İsrail katliamları başladığı günlerde koşa koşa İsrail’in yanında yer almaya çalışanların bugün gerçeği görmeye başladığını da gözlemliyoruz. Zalimlerin en karakteristik özelliği açık söyleyeyim korkak olmalarıdır. Karşılarında güçlü bir irade gördüklerinde de bunlar sinerler. O güçlü iradenin oluştuğuna ben şahsen inanmak istiyorum. Toplumların vicdanı, liderlerin kararlılığı ile birleşmeli ve bu zalimler inşallah kaçacak yer aramalıdır. Biz bunu sağlamak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Çelikten irademizi yok etme kudreti Allah’ın izniyle kimsede yoktur. Bu saate kadar Hamas’ın verdiği sözlere sadık kalarak süreci ilerlettiğini de açık net görüyoruz. Burada her zaman olduğu gibi sözüne güvenilmeyen taraf İsrail yönetimidir. İsrail ordusunun çekildiği bölgelerde Filistinlilere ait evleri yıktığı, arazileri kullanılamaz hale getirdiğini biliyoruz.”
“Gazze’deki durum oldukça hassas”
Gazze’de ateşkes devam ederken İsrail’e ait insansız hava aracının Gazze şeridinin güneyindeki Refah kentinin doğusunu bombaladığı ve bir Filistinlinin şehit olduğunu da bildiklerini belirten Erdoğan, “Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, İsrail’in 19 Ocak’ta varılan ateşkes anlaşmasından bu yana Gazze şeridinde doğrudan düzenlediği saldırılarda 92 Filistinlinin hayatını kaybettiğini duyurdu.” ifadesini kullandı.
Tüm bunların, İsrail yönetiminin ateşkesi kalıcı hale getirmek amacında olmadığını açık ve net bir şekilde gösterdiğini söyleyen Erdoğan, Amerika’nın cesaretlendirmesiyle yeni ve daha büyük bir katliam stratejisi gütmesinin, İsrail’in de daha büyük kayıplar vermesine sebep olacağını belirtti.
15 aydır ağır abluka ve bombardıman altındaki Gazze’den gelen esir takası görüntüleri Hamas’ın psikolojik olarak güçlü olduğunu gösterdiğini ifade eden Erdoğan, “ABD yönetimi de İsrail yönetimini bilmiyorum daha ne kadar şımartır. ABD halkı ülke ekonomilerinde kara bir delik olan İsrail’in savaş maliyetini daha ne kadar üstlenir bunu da göreceğiz. Esir takası sonrası yaşanacak olası gelişmeler dikkatle izlenmeli ve barış için yeniden bir araya gelme çabaları sürdürülmelidir. Gazze’deki durum oldukça hassas ve her durumda gerginliğin artma riski bulunmaktadır. Bu nedenle her iki tarafın da sağduyuyla hareket etmesi ve barışçıl yollar araması büyük önem taşımaktadır.” diye konuştu.
“Yönetimin, Suriye’nin tamamını kontrol etmesi bir gerekliliktir”
“Ahmed Şara sizinle yaptığı görüşmede PKK terör örgütüne yönelik hangi adımları atacağına ilişkin bilgi verdi mi? Siz Suriye’de PKK’ya silah bıraktırılması konusunda nasıl bir takvim öngörüyorsunuz?” sorusuna Erdoğan, Suriyelilerin, ülkelerinin geleceğine karar verme konusunda tüm takdir hakkına ve yetkisine sahip olduğunu ifade etti.
Erdoğan, 61 yıl boyunca halkına zulmeden Baas rejiminin yıkıldığını hatırlatarak Suriye’nin, yeniden birliğini kurma noktasında adımlarını attığını kaydetti.
Türkiye olarak Suriye halkına, bugüne kadar olduğu gibi destek verilmeye devam edileceğini söyleyen Erdoğan, “Suriye’de birliğin ve istikrarın sağlanması için yönetimin, Suriye’nin tamamını kontrol etmesi bir gerekliliktir.” değerlendirmesini yaptı.
Terör örgütlerinin, Suriye topraklarındaki varlığının hem Suriye hem de Türkiye için bir tehdit olduğunu kaydeden Erdoğan, “Kolay değil, 911 kilometrelik sınırımız var ve bu sınırı bizler kendi bölgemizden hatta Suriye tarafından korumak durumundayız. Suriye yönetiminin terör örgütleriyle mücadelede kararlı olduğunu görüyoruz. Suriye’de şimdiden birçok silahlı oluşumun kendilerini feshettiğini de görüyoruz. Terör örgütleri, Suriye’de kendilerine yer olmadığını anlamalılar. Bunun altını çiziyorum. Yoksa onlara bu gerçeği anlatmak için harekete geçmekten biz de çekinmeyiz.” dedi.
Suriye’deki durumun her geçen gün aydınlığa kavuştuğunu ve sorunların çözümünün kolaylaştığını ifade eden Erdoğan, karmaşık ve zorlu bir sürecin geride kaldığını belirtti.
Diyalog kuran, halkına dost bir yönetimin artık iktidarda olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile yapılan görüşmelerde Suriye’nin yeniden inşası ve ülkenin birliği için atılması gereken adımlar hakkında kapsamlı bir değerlendirme yaptık. Türkiye’nin, Suriye’de barış ve istikrar sağlama konusundaki kararlılığı bölgedeki tüm aktörler için de büyük önem taşıyor. Suriye’nin kuzeyinde ülkemiz için tehdit unsuru olan terör örgütlerine barınma imkanı, yaşama şansı vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Şara yönetimine de bu konuda net tavrımızı belli ettik. Suriye’nin terör örgütlerine karşı atacağı adımların neler olacağı ve nasıl bir takvim çerçevesinde ilerleyeceği belli. Görüşmemizde terör örgütlerine karşı atılacak adımlar üzerine bilgi alışverişinde bulunduk, terör örgütlerine de en net şekilde uyarılarımızı yaptık. ya bu sese kulak verecekler ya da bırakmadıkları silahlarla onları inlerine gömeceğiz. Bölgedeki tüm gelişmeleri yakından takip ediyor, anında reaksiyon gösteriyoruz. Suriye yönetimi ile güven duygusu ve iş birliğimiz tam. Bu da süreçlerin hızlanmasına yardımcı oluyor. Türkiye’nin, Suriye’deki bu tür gelişmeleri dikkatle takip etmesi ve zamanında müdahale etmesi, yaşanabilecek olumsuz sonuçların önlenmesi açısından çok çok önemli.
Suriye’nin geleceği ve toprak bütünlüğü için atılacak adımlar, sadece Suriye’nin iç durumu değil aynı zamanda Türkiye’nin güvenliği ve bölgedeki tüm aktörlerle olan ilişkileri açısından büyük önem taşımakta. Terör örgütlerine karşı en küçük bir tahammülümüz yok. Meseleyi çözecek adımları atmaya başladığımızda kimsenin bizi oyalamasına, zaman kazanmaya çalışmasına da fırsat vermeyiz.”
“Togg bizim için bir final değil, bir başlangıçtır”
“Malezya, Endonezya ve Pakistan gibi ülkelere Togg’un ihracatı ve bu pazarlarda konumlandırılması konusunda somut adımlar atılması planlanıyor mu? Togg’un bu ülkelerde üretimi veya ortak girişimi gibi iş birlikleri gündeme gelebilir mi?” soruları üzerine Erdoğan, “Togg bizim için bir final değil, bir başlangıçtır.” ifadesini kullandı.
Togg’un otomotiv dünyasına atılan güçlü bir adım olduğunu belirten Erdoğan, bu yolda çok mesafe alınması gerektiğini ve bu mesafelerin alınacağını kaydederek şöyle konuştu:
“Otomobilimizi hangi lider görse, test etse övgü dolu ifadelerini işitiyoruz. Malezya’da, Endonezya ve Pakistan’da da bunun benzeri oldu. Hepsi de aracı ve sunduğu konforu çok beğendiler. Togg’un sektördeki yerini sağlamlaştırıp yoluna devam edeceğinden hiç şüphemiz yok. Togg yalnızca Türkiye için değil, dünya genelinde de rekabetçi bir oyuncu olma potansiyeline sahip. Malezya, Endonezya ve Pakistan gibi ülkelerle Togg’un ihracatı ve bu pazarlardaki konumlandırılması konusunda somut adımlar atılması oldukça önemli. Bu tür iş birlikleri sadece Türkiye’nin otomotiv endüstrisini güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda bu ülkelerle olan ticari ilişkileri de şekillendirir.”
Öncelikle Togg’un bahse konu ülkelerde piyasaya sunulmasının, daha sonra da üretimi veya ortak yatırım fırsatlarının gündeme gelebileceğini belirten Erdoğan, Pakistan’ın, ülkelerinde üretim yapılması konusunu gündeme getirdiğini söyledi.
Bunların önemli adımlar olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Togg’un yurt dışında konumlandırılması sadece otomotiv sektörü açısından değil, aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası prestiji ve ekonomik ilişkileri için de yeni bir kapı açacaktır. Bu bağlamda iş birlikleri ve ortak yatırım fırsatlarını değerlendirmek, her iki taraf için de kazançlı bir duruma dönüşebilir. İnanıyorum, Türkiye’nin otomobili Togg, ülkemizin küresel markası da olacaktır. Çin başta olmak üzere Asya ülkelerinin elektrikli otomobil konusunda ne kadar başarılı olduklarını biliyoruz. Nitekim Çinli bir firmayla anlaşma yaptık. Manisa’da bir fabrika kurma teşebbüsleri var. İmzaları İstanbul’da Dolmabahçe’de attık. Yine Çin’in bir diğer markasının da Samsun’da bir fabrika kurma teşebbüsleri var. Bu konuda çalışmalar devam ediyor, Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Fatih Kacır da takibini yapıyor. Her ikisi de dünya çapında ciddi markalar. Bu araçların Manisa ve Samsun’da üretilmesi Türkiye’deki otomotiv sektörüne çok farklı bir hava getirecektir. Togg’un iç piyasada yakaladığı başarıyı, otomotivdeki bu ivmeyi sürdürmekte kararlıyız. Türkiye, Togg ile adeta dünyaya sesleniyor ve ‘Biz de varız, buradayız ve güçlüyüz’ diyor.”
“Her kongremiz AK Parti ve Türkiye için önemli dönüm noktaları da olmuştur”
“Nasıl bir kabine olacak, nasıl bir A takımı olacak? Bu A takımı sizin aynı zamanda seçim takımınız olacak?” sorusuna Erdoğan, “Hiçbir hoca, takımı okumadan sahaya sürmez. Bizler de şu anda üzerinde çalışıyoruz. İşte İstanbul’u gördünüz, nasıl bir coşku vardı. Bu coşkunun yanında nasıl bir yapılanma orada gerçekleştirdik. İstanbul’da da aynı kadroyla sahaya çıkmadık.” dedi.
Ana kademede gerek gençlik ve kadın kollarında güzel bir kadroyu yeni il başkanıyla beraber sahaya sürdüklerini ifade eden Erdoğan, ayın 23’ünde gerçekleştirilecek kongre için hazırlık yaptıklarını belirtti.
Orada da gerek ana kademeden gerek kadınlardan gerek gençlerden oluşan dinamik bir yapıyı kuracaklarını söyleyen Erdoğan, “Bu dinamik yapıyla da inşallah tüm Türkiye’nin demografik yapısını göz önünde bulundurarak bir liste hazırlayacak ve siyaset arenasına inşallah sunacağız. AK Parti olarak kongrelerimizi her zaman yenilenme ve tazelenme için fırsat olarak gördük. Her kongremiz AK Parti ve Türkiye için önemli dönüm noktaları da olmuştur. Çünkü partimizi ve ülkemizi yöneten kadrolarımızı Büyük Kongrelerimizle belirledik. Bu süreçleri de her zaman bir makam yarışı olarak değil, hizmet aşkıyla yanan kadrolar arasında bayrak yarışı olarak gördük. Amacımız her zaman, partimizi daha ileriye taşımak ve hizmet anlayışımızı güçlendirmek oldu.”
“Bu, benim derdim değil”
” Mansur Yavaş’la Ekrem İmamoğlu arasında adaylık yarışını, kıyasıya rekabeti siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu durum CHP’de bir bölünmeyle mi sonuçlanır yoksa ana muhalefet tek lider adayı arkasında buluşur mu? CHP lideri Özgür Özel, ‘Eğer Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak gelirse bu bir sonraki seçim Erdoğan için referandum haline gelir’ dedi. Bunu nasıl değerlendirirsiniz?” sorusu üzerine Erdoğan, “Kime ne tür bir siyasi yasak gelir veya gelmez her şeyden önce bu, benim derdim değil.” diye konuştu.
Bunun yargının konusu olduğunu ve takibini yargının yaptığını ifade eden Erdoğan, biri suç işlediyse, yargının bunun değerlendirmesini yaparak cezasını verdiğini söyledi.
Kendisinin belediye başkanıyken 10 ay cezaya çarptırıldığını ve 4 ay 10 gün cezaevinde yattığını hatırlatan Erdoğan, “Sayın Genel Başkan’ın bunu örnek göstererek konuyu ifade etmesi doğru bir şey değil. Demek ki, bu işlerden hakikaten çırak çıkacak.” dedi.
CHP’li belediye başkanlarının şu anda kendi aralarında savaştığını ifade eden Erdoğan, kendisinin ve arkadaşlarının bu konuda herhangi bir meselesinin olmadığını dile getirdi.
Kendilerinin şu anda iş ve yatırımlara baktıklarını ifade eden Erdoğan, bütün bunlarla beraber parti bünyesindeki diri yapıyı aynı şekilde devam ettirmeye çalıştıklarını belirtti.
Arkadaşlarından memnun olduğunu söyleyen Erdoğan, hepsi görevinin başında olduğunu ve Parlamentodaki birliklerini, beraberliklerini korumak suretiyle de yola devam etiklerini ifade ederek “Hatırlayın, meşhur hançer olayının hemen öncesinde CHP içinde kaynayan kazanı anlattığımızda bunlar ne demişlerdi? Tamamen birlik içerisinde olduklarını asla aralarında bir ayrılığın olmadığını söylemişlerdi. Peki, sonra ne oldu? Gizli Zoom zirvelerinde Sayın Kılıçdaroğlu’nun sırtına hançeri kim saplayacak, onun planlarını yaptılar.” ifadelerini kullandı.
Muhalefetin ülkenin Cumhurbaşkanı olmasını istedikleri ve karşılarına çıkarttıkları kişiyi, birkaç ay içinde “yetersiz” ilan ettiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Şimdi hançer kimin elinde ve kimin sırtına saplanacak doğrusu bunu da bilmiyoruz. Bu, onların sorunu. Yeni Zoom zirveleri yapılıyor mu, kulislerde hangi fısıltılar yankılanıyor ve bu konuda da kim, kimi nasıl vuracak, ben bunları bilemem. Böyle bir derdim de yok. Bunların dertleri hiçbir zaman millete hizmet olmadığı için, hep birbirlerinin kuyusunu kazmakla meşguller. Allah bu milleti inanın CHP’den korudu. ya bunlar yerel yönetimlerin bazılarında iş başına geldikleri gibi ülkenin başına gelseydiler halimiz nice olurdu? Ana muhalefetin masa kurmaya ne kadar meraklı olduğunu geçen seçimlerde gördük. Şimdi de belediye başkanlarıyla kendi içlerinde üçlü masa kurdular. Bakalım onun sonucu ne olacak? Öyle anlaşılıyor ki masada bu üç kişi de birbirini yemeye başladı. Vatandaşım, bu kişilerin yönettiği belediyelerin durumuna bakarak Türkiye’yi yönetemeyecekleri kararını süratle verecektir. Daha kendi gündemlerine karar veremeyenlerin, dünya gündemini okuyarak Türkiye’nin çıkarlarını korumasını beklemek yanlış olur.”
Kendilerinin seçim diye bir gündemlerinin olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar yatıyor, kalkıyorlar, ‘seçim de seçim, seçim de seçim’ diyorlar. Peki niye seçim? Türkiye’de böyle bir sıkıntı yok ki. AK Parti Teşkilatı, Genel Başkanı ve adayı ile yarın seçim olacak gibi hazırlık yapıyor. Bunu gündemde bulundurmak, kaşımak kesinlikle bizim planımızda, programımızda yok. Ankara’da yollar çamurdan yürünmüyor. Sokaklar sahipsiz köpeklerden geçilmiyor. Aynı şey İstanbul için de geçerli. Orada da aynı durum söz konusu. Vatandaş hizmet beklerken, bunlar siyasi ikbal peşinde koşuyor.” ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
More Stories
Adana’da panik dolu anlar… Polis memuru balkondan ateş açtı: ‘Polis çağırın’ diye bağırdı!
Bursa’da yangın sonrası korkunç manzara: Bir kadının cesedi bulundu!
Artvin’de Kafa Kafaya Çarpışma: 1 Yaralı