Luksor Dikilitaşı’nın gizemi: Üzerinde bilinmeyen yedi yeni gizli mesaj bulundu

Luksor Dikilitaşı: Paris’in İkonik Simgelerinden Biri

Mısır tarihinin değerli bir mirası olan Luksor Dikilitaşı, Paris’in merkezinde yüzyıllardır görkemini koruyor. 3.000 yıl önce Firavun II. Ramses tarafından kırmızı granitten yapılan bu eşsiz eser, Place de la Concorde’da ziyaretçilerini ağırlıyor.

19. yüzyılda Mısır’dan Fransa’ya hediye edilen dikilitaş, altın varaklı piramit başlığıyla dikkat çekiyor. Üzerindeki hiyeroglifler, bilim dünyasının ilgisini çekiyor.

Paris-Sorbonne Üniversitesi’nden Mısır uzmanı Dr. Jean-Guillaume Olette-Pelletier, dikilitaşta keşfettiği yedi gizli mesajla eski Mısır kültürü hakkında derinlemesine bilgi sunuyor. Bu mesajlardan biri, hava tanrısı Amun’a adanmış ve “Amun’un ka-kuvvetini yatıştırın” şeklinde ifade edilmiş. Bu mesajın, tanrılara yapılan adakların önemine vurgu yaptığını belirtiyor.

Luksor Dikilitaşı’nın Serüveni

Luksor Dikilitaşı, Luksor Tapınağı’nda bulunan iki dikilitaştan birini oluşturuyor. 1830’larda Paris’e taşınan ve Place de la Concorde’da dikilen dikilitaş, Kral Louis-Philippe‘in emriyle yerleştirildi. Dört yüzünde hiyerogliflerle süslenen dikilitaş, Françoıs Chabas tarafından incelendi. Ancak Dr. Olette-Pelletier’in çalışmaları, eserde daha önce fark edilmemiş yedi gizli mesajı ortaya çıkardı.

Dr. Olette-Pelletier, Covid-19 karantinası sırasında dikilitaşı inceledi ve eserin detaylarını keşfetti. Uzman, dikilitaşın batı yüzünün sadece belirli kişiler tarafından görülecek şekilde tasarlandığını ve Ramses’in propagandasını içerdiğini belirtiyor.

Doğu Yüzündeki Detaylar

Dikilitaşın doğu yüzünde yer alan küçük boğa boynuzları, tanrısallığın gücünü temsil ediyor. Dr. Olette-Pelletier’in keşfettiği bu detaylar, geleneksel hiyeroglif uzmanlarının ötesine geçiyor. Luksor’daki ikiz dikilitaşın farklılıkları, bu eseri daha da gizemli kılıyor.

Montpellier Egyptology dergisinde yayımlanacak olan makale, Mısır tarihi ve kültürü üzerine yapılan çalışmalara yeni bir bakış açısı getirecek.

Related Posts

100 yıl önce bilim insanları ne kadar yaşayacağımızı öngörmüş

Bilim insanları 100 yıl önce aslında ne yaşayacağımızı biliyorlardı. Yapılan araştırmalarda, günümüz ve geçmiş karşılaştırılarak ilginç sonuçlar ortaya koyuldu.

Tam 162 tanesi Dünya’ya teğet geçti: Bir gün çarpabilir mi?

NASA ve ESA’nın verilerine göre, son 1 yılda tam 162 asteroit Dünya’ya Ay’dan daha yakın mesafeden geçti. Uzaydan gelen bu yakın geçişler bilim insanlarını alarma geçirdi.

Hayat kurtaran bilim! Yapay organların yükselişi

Biyoteknoloji, sağlık alanında devrim niteliğinde yenilikler sunmaya devam ediyor. Yapay organ ve doku üretimi, organ nakli bekleyen milyonlarca hasta için umut ışığı olurken, Türk bilim insanları ve uluslararası uzmanların öncülük ettiği çalışmalar …

Durgunsu Kano Türkiye Şampiyonası başladı

Türkiye Kano Federasyonu ile Eskişehir Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle organize edilen Durgunsu Kano Türkiye Şampiyonası, Eskişehir’de başladı.

Evlerimizde bile ‘karadelikler’ olabilir

Ne bulursa içine çekip yutan dev kara delikler korkutucu görünüyor olabilir. Ama aslında evlerimizde bile minik kara deliklerin olabileceğini hiç düşündünüz mü?

Güneş gözlüğünde camın rengi önemli: Hangisi daha iyi?

Güneş gözlüğü seçerken çoğu insan stilini ön planda tutar, ancak planladığınız aktivitelere göre camın rengi ve kararması çok daha önemli. Renkli camlar eğlenceli görünebilir, ancak aynı zamanda işlevsel bir amaca hizmet ederler. Doğru seçimle, ışık yansımasını ve parlaklığı azaltabilir, aynı zamanda renk algısını ve netliği artırabilirsiniz; hem de hava koşullarına göre.